Hansel'le Gratel Biraz Alman Kaldı Bu Hikayeye

 Boynumda rüzgar gibi bir şeyler gezinip duruyor. Gel al bu hatırayı buradan diyeceğim de gözlerine bakarak konuşamıyorum. Bir yandan rüzgarı çok severim. Yani sen hep biraz rüzgar bıraksan buraya sabahları olmaz mı diyeceğim; biz o mevzuyu geçeli çok oldu. Bu şey şuramda kıvranıp duruyor özlem gibi. Bana birini unutamamak olduğumu hatırlatıyor. Emily'yi iyi anlıyorum, öyle ki dinlediğim şarkıyı duyamıyorum uğultundan. Gidip kahve içiyorum, karşımdaki garip insan açıp ağzını umutla dolduruyor beni. Bilirsiniz kahve artı fal beş lira. Kırk yıl çarpı milyonlarca hatır nasıl bu kadar ucuz olur ki, burası Ankara. Bir oda bir salon senin şehir dediğin griyi sevdireninden. Güvercinleriyle ünlü Kuğulu Park sıkıyor canımı bazen. Güvercinleri sevmem. Dönüş yoluna bıraktığımız kırıntıları yiyen kesin güvercinler, biraz da çirkinler. Neyse Hansel'le Gratel biraz Alman kaldı bu hikayeye. Boynunda eski günlerden biraz yeşil-mor kalmış güvercin yine değersiz, yine dengesiz.

Yael Naim - Toxic